Cumartesi, Ağustos 27, 2011

NBA Tarihinin En Underrated 1 Numaralı Draft Seçimleri

Bilindiği üzere underrated sözü burada yeteri kadar ilgi görmeyen anlamını taşımaktadır.

----------------------------------------------------------------------

10. JOE BARRY CARROLL



Takma adı "Joe Barely Cares" olan, 1980 draftında Golden State Warriors tarafından 1. sıradan draft edilen Joe Barry Carroll, zaman zaman saha içinde vasat bir performans sergiliyordu ve medya onu bu yüzden geriyordu. 7,0'lık pivot, çok geçmeden ilk 5 çıkmaya başladı.

Carroll, çaylak sezonunda maç başına 18.9 sayı - 9.3 ribaund ortalamaları yakaladı. 2 sezon sonra kariyerinin en yüksek sayı ortalaması olan 24.1 sayı ortalamasına ulaştı. Warriors'la 6,5 sene geçirdi, bu süreçte yüksek sayılarla birlikte iyi ribaund istatistikleri tutturdu. Hatta istatisklerine bakılınca bana Amar'e Stoudemire'ı hatırlatıyor diyebilirim.

Carroll'un performansı, 1987'de Houston Rockets'a takas edildiğinde düştü. 1991 sezonunda 32 yaşında basketbolu bırakmadan önce Denver Nuggets, New Jersey Nets ve Phoenix Suns takımlarında forma giydi. Kariyer istatistikleri 17.7 sayı - 7.7 ribaund idi.

En iyi 1 numaralı draft seçimi değil, ama en kötüsü de değil. Bir kez All-Star unvanı elde etmiş ve kariyerinin ilk dönemlerinde müthiş istatistikler yakalamış Joe Barry Carroll, bu listeye başlamak için en uygun adam.


9. ANDREW BOGUT



2005'de Milwaukee Bucks tarafından 1. sıradan draft edilen Andrew Bogut'un, bazı kişiler tarafından beklentileri karşılayamayacağı düşünülüyordu. Bu tartışmayı görebiliyorum, ama unutmayalım ki Bogut altı sezonunun dördünde sakatlık sebebiyle çok vakit kaybetti. Ayrıca Chris Paul ve Deron Williams'ı saymazsak, 2005 draftı çok da iyi değildi.

Bogut, halen NBA'in en efektif pivotlarından biri. Geçtiğimiz üç sezon, sakat olduğu sezonu saymazsak, eski Utah Üniversitesi oyuncusu 13.5 sayı - 10.5 ribaund ortalamalarıyla oynadı. Geçtiğimiz sezon ise NBA'de blok kralı oldu.

Hiç All-Star olmadı ve NBA'de oynadığı sezonlarda hiçbir zaman kolejdeki istatistiklerini yakalayamadı, ama Bogut NBA'e gerçekten çok iyi adapte oldu. 1. sıra seçimi olmasına rağmen inanılmaz derecede istatistikleri yok, ama bu listede yer almalı.


8. DOUG COLLINS



Şuanki fanların çoğu, Doug Collins'i Chicago Bulls, Detroit Pistons, Washington Wizards ve şuanda başında olduğu Philadelphia 76ers'i çalıştırmış olan bir koç olarak tanıyor. Çoğu basketbolsever, Doug Collins'in 1973 draftında 1. sıradan seçildiğini bile bilmiyor.

Sakatlıklar onun kariyerinin sadece 8 sezon sürmesine izin verdi ama bu kısa kariyerinde hep eli düzgün bir şutör olarak anıldı. 2. sezonunda ilk 5 çıkmaya başlayan Collins, çaylak sezonunda 17.9 sayı ortalaması ile oynadı.

Çok yönlülük, iyi bir şutör olan Doug Collins ile uyuşmuyordu. Emekli olduğunda kariyerindeki şut yüzdesi %50 gibi inanılmaz bir rakamdı ve buna bağlı olarak 4 kez de All-Star oldu.

Onun koçluk kariyerinin daha fazla hatırlanması normal, ama oyunculuk kariyerinin de hatırlanması gerekir.


7. BRAD DAUGHERTY



North Carolina Üniversitesi'nin ürünü Brad Daugherty, 1986 draftında Cleveland Cavaliers tarafından 1. sıradan seçildi. Sırtındaki problemler kariyerinin 8 sezon sürmesine ve 28 yaşında emekli olmasına neden oldu, ama gözardı edilmemeli ki bu adam kariyerinin hepsini NBA'e harcadı.

Geçirdiği sekiz sezonun ilk üçünde, 20 sayı - 10 ribaund ortalamaları yakaladı. Kariyer ortalamaları ise 19 sayı - 9.5 ribaund idi.

Daha da önemlisi, Daugherty tam 5 kez All-Star oldu. Küçük çaplı bir takımda oynayabilirdi, ama kariyerinin o zamanki dönemindeki en iyi pivotlardan biriydi.

Emekli olduktan sonra basketboldan iyice uzaklaştı ve şuan ESPN'de NASCAR yorumculuğu yapmakta. Cleveland'lılar dışında çok az insan hatırlar Brad'i. Kabiliyetiyle başardığı şeyleri göz önüne alırsak, Brad'i bu listeye dahil etmek yanlış olmaz.


6. MARK AGUIRRE



DePaul Üniversitesi çıkışlı Mark Aguiree, 1981 draftında Dallas Mavericks tarafından 1. sıradan draft edildi ve henüz çaylak sezonunda NBA'e 51 maçta oynayarak darbe vurdu. İlk sezonunda 18.7 sayı ortalaması yakaladı. 1989'da Detroit Pistons'a takas olmadan önce ilk 5 başlayarak geçirdiği 6,5 sezonda 23 sayı ortalaması tutturdu. Dallas'da iken 3 kez All-Star oldu.

Detroit'e katıldıktan sonra, bir bench oyuncusu haline geldi. Pistons'la 2 sezon şampiyonluk kazanmasının dışında, eskisi gibi iyi görünmüyordu. 1993'de Los Angeles Clippers'a katıldı ve 1 sezon geçirdikten sonra emekli oldu.

Kariyerinde Atlas Okyanusu'ndaki küçük bir balık gibi anıldı, ama bu onu o zamanki jenerasyonun en iyi şutörlerinden biri yapmaktan kesinlikle alıkoymaz.


5. GLENN ROBINSON



Big Dog lakaplı Glenn Robinson, Milwaukee Bucks tarafından 1994'te ilk sıradan draft edilmeden önce Purdue'da harikalar yaratıyordu. NBA'e katıldığında hemen bir çıkış yaptı ve 21.6 sayı - 6.4 ribaund ortalamarı tutturdu. Kısaca, En İyi Çaylak Beşi'ne seçildi.

Çok efektik bir oyuncuyken ve 20 sayı - 11 ribaund ortalaması yakalamışken, sakatlıklar onun kariyerini yavaşlattı ve en sonunda da durdurdu. Sadece 2 kez All-Star oldu ve 2005'te emekli olduğu sezonda San Antonio Spurs'le sadece 1 şampiyonluk yaşadı.

Kariyeri sakatlıklar sebebiyle mahvolan oyunculardan biri, ama bu onu bu listenin dışına itmesi için yeterli bir sebep değil. 1990'ların efsane Bucks kadrosunun 1. sıra seçimi Robinson, kesinlikle daha fazla saygı görmeliydi.


4. CHRIS WEBBER



Biri kariyerinde hiç şampiyonluk yaşamamış oyuncular diye bir liste yapsaydı, muhtemelen Chris Webber bu listenin en üst sıralarında yer alırdı. Michigan Wolverines'li oyuncu, 15 sezonluk kariyerinde 20.7 sayı - 9.8 ribaund ortalamarıyla oynadı. 1 kez Konferans Finali oynayabildi, ama oynadığı takımlarla asla bir final yüzü göremedi.

Webber, sadece iyi bir post oyuncusu değil, aynı zamanda 6-10 boyundaki biri için de muhteşem bir pasördü. Onun Kings'deki triple-double makinesi olduğu zamanlarını hatırlayabiliyorum.

Dizindeki problemler onu 2003'de mikrofraktör sakatlığına itti ve o zamandan beri hiç eskisi gibi olamadı. En iyi oyunculardan biri olmayabilir, ama Webber beklentileri karşılayan nadir 1. sıra seçimlerinden.


3. WALT BELLAMY



Bu oyunun en dominant isimlerinden biri olan Walt Bellamy, 1961 draftında 1. sıradan Chicago Bulls tarafından draft edildi. NBA'e geldiği gibi büyük bir darbe vurdu, Yılın Çaylağı Ödülü'nü 31.6 sayı - 19 ribaund gibi müthiş ortalamalarla kazandı. Bellamy 14 yıllık kariyerinde 5 takımda oynadı ve kariyer istatistikleri 20.1 sayı - 13.4 ribaund şeklindeydi.

NBA'in en iyi pivotlarından biri olan ve Hall Of Fame'e seçilen Bellamy'nin ismi şu günlerde değerini yitiriyor. İnsanlar onun 4 kez All-Star olduğunu ve korkuç derece iyi bir ribaundçu olduğunu zamanla unutuyor.

Hiç şampiyonluk yaşamamış olabilir, ama kesinlikle hak etttiği değeri göremeyen 1. sıra draft seçimlerinden biriydi.


2. BOB LANIER



Bob Lanier, o dönemlerde ligin en iyi uzunları arasında kolayca yer bulan bir oyuncuydu. Detroit Pistons tarafından ilk sıradan 1970'de draft edildi, 8 kez All-Star oldu ve kendi jenerasyonunun en dominant pivotlarından biriydi.

Basitçe söylemek gerekirse, o bir canavardı. 14 sezonunun yedisinde 20 sayı - 10 ribaund ortalamalarıyla oynadı. Şimdiki oyunda 20 sayı - 10 ribaund ortalama tutturan oyuncular nadir görülür.

Lanier kariyerinde 20.1 sayı - 10.1 ribaund ortalamarıyla oynadı. Hiç şampiyonluk kazanmasa bile, 1. sıra için çok fazla efor sarfetmişti.


1. ELVIS HAYES



Geçen sene bir ara babamla ben sıkça yaptığımız gibi basketbol hakkında konuşuyorduk. Konuşmamızın başlığı en iyi pivottu ve ben tabii ki Kareem Abdul-Jabbar diyerek konuya balıklama atladım. Sonra babam, "Unut onu. Elvis Hayes en iyisi." dedi.

Hayes'in kariyer istatistikleriyle ilgi tartışmayacağım, en iyi pivotu tartışmak boşuna zaman kaybı olur. San Deigo (şimdiki adıyla Houston) Rockets, onu 1968'de draft ettikten hemen sonra inanılmaz bir performans sergiledi. Çaylak sezonunda 6-9'luk pivot, 28.4 sayı - 17.1 ribaund ortalamaları yakaladı.

Rockets'da 4 sezon geçirdikten sonra şampiyonluk yaşadığı Baltimore Bullets'a takas oldu. Hayes aynı zamanda 12 kez All-Star oldu ve 3 kez En İyi 5'e seçildi.

16 sezonluk kariyerinin 10 sezonunda 20 sayı - 10 ribaund ortalamarıyla oynadı. 1984'te emekli olduğu sezonda 21 sayı - 12.5 ribaund - 2 blok ortalamaları tutturdu.

Bu kadar inanılmaz bir 1. sıra olmasına rağmen, Elvin Hayes gerektiği kadar fazla hatırlanmadı. Tabii ki Hall Of Fame oldu, ama kaç kişi bir en iyi pivot tartışmasında ortaya Elvin Hayes'in ismini atar ki ? Biri en efektif oyununu en zor şekilde sergiliyorsa bu değer görmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder